
Evimiz satılık değil! Şimdi bir ince sızıyla titrese de içimiz elbet bir gün geri döneceğiz. Sadece Halep’e, Suriye’ye değil; inancın ve inkılabın ekmeğini birlikte paylaştığımız, birlikte namaz kıldığımız, alın teri döktüğümüz, direndiğimiz, ocaklar kurduğumuz, mezarlar bıraktığımız, çocuklar büyüttüğümüz, türküler söylediğimiz, eserler verdiğimiz, yerin bağrını titreştirdiğimiz ve göğün göğsünü süslediğimiz bütün beldelerimize döneceğiz. Bunu aklımızda sımsıkı tutacağız, kendimize ve sevdiklerimize tembihleyeceğiz, zihnimize devasa bir pankart gibi gereceğiz. Dualarla döneceğiz, yeri göğü inleten marşlarla. Dişleri dökülmüş analarla döneceğiz, elleri nasırlaşmış babalarla...